Kötü adamlar kuralına göre oynamaz. Onları kötü yapan budur. Belki kazanmalarını sağlayan da budur. Pablo Escobar, Narcos
Uyuşturucu kaçakçıları ne kadar kötü olsa da sadece paranı istiyorlar. Komünistler ise her şeyi istiyor. Senin bilmem Peña ama ben bir şeylere sahip olmayı seviyorum. Pablo Escobar, Narcos
Senden önce hayatım tıpkı aysız bir gece gibiydi. Çok karanlık; ama yıldızlar vardı, sebepler… Ve sen, gök yüzüme bir meteor gibi girdin. Parlaklık vardı, güzellik. Sen gittiğinde ve meteor ufka düştüğünde, her şey simsiyah oldu. Hiçbir şey değişmedi ama gözlerim… Continue Reading →
“Mr Aylak, Profesör Snape’e selamlarını sunar ve anormal derecede büyük burnunu başkalarının işine sokmamasını rica eder.” Snape dondu kaldı. Harry nutku tutulmuş halde mesaja bakıyordu. Ama harita bununla kalmadı. İlkinin altında başka yazılar da beliriyordu. “Mr Çatalak, Mr Aylak’a katılmakla… Continue Reading →
Fakir bir ülkenin fakir bir şehrinde fakir bir ailede doğduğunuzu ve 28 yaşına gelmeden sayamayacağınız kadar paranızın olduğunu hayal edin. Ne yapardınız? Hayallerinizi gerçekleştirirdiniz. Sorun şu ki kimse sahip olduğu hayalleri kontrol edemez. Özellikle Pablo Escobar’sanız. Özellikle Kolombiya’da büyüdüyseniz. Büyülü… Continue Reading →
Kötü adamların her defasında şanslı olmaları gerekir. İyi adamlarınsa tek bir sefer şanslı olmaları yeterlidir. Pablo Escobar, Narcos
Taş köprünün tam orta yerinde durdu. Artık biliyordu ki ne geriye ne ileriye hangi yöne adım atarsa atsın, karşısında hikayesini bulacaktı. Biliyordu ki görüp geçirdiği her bir acıyı ve her bir saadeti tekrar ve tekrar yaşayacaktı. Her kuşluk vakti ferahlayıp… Continue Reading →
“Genelde erkekler, ne kadar kötülük yaparlarsa yapsınlar, bir kadının sevgisini kaybedebileceklerini düşünemezler.” Üç Çatılı Ev, Arthur Conan Doyle
“Hayat bir şeyleri yüzüne gözüne bulaştırmaktan ibaret. Ve eğer mükemmel olsaydık, bu kadar heyecanlı olmazdı…” Baştan Çıkarılmış, Kristin Cast
“Hiçbir şey yoksulluk kadar ezici olamaz. Hiçbir şey de servet peşinde koşmak kadar aşağılanmamıştır!” Bir Noel Şarkısı, Charles Dickens
“Çocuklara işkence yapılan bu dünyayı sevmeyi, ölünceye kadar reddedeceğim.” Albert Camus
“Bir ilişkiyi kadın başlatır, kadın bitirir. Ama başlatan ve bitiren, aynı kadın olmayabilir.” Yüzyıllık Yalnızlık, Gabriel Garcia Marquez
Güvenmeyi bilmiyorsun. Sözümü geri alıyorum. Güveniyorsun, evet, ama yanlış insanlara. Fısıltı, Becca Fitzpatrick
Sultan Mahmud’a; -Efendimiz, adamın biri peygamberliğini ilan etti derler. Padişah; -Getirin bana! der. Sahte peygamberi getirirler; yalın ayak başıkabak, açlıktan avurdu çökmüş, üstü başı dökülen biri. -Götürün bunu, kırk gün yağ balla, fındık üzümle, baklava börekle besleyin! der. Kırk gün… Continue Reading →
Zararsız salaklar ceplerinde birkaç tane hapla yakalanınca hapsi boylarken; kötü insanlar, masumları öldüren kötü insanlar, yetenekli avukatları sayesinde hukuk sistemiyle dans ediyorlar. Kurt Gölü, John Verdon
Seni budala! Yazmak istedin ve yazmayı denedin, oysa yazacak hiçbir şeyin yoktu. Ne vardı kafanda? Bazı çocukça yaklaşımlar, olgunlaşmamış hisler, hazmedilmemiş bir sürü güzellik, kapkara bir cahillik yığını, patlayacak kadar aşkla dolmuş bir yürek, aşkın kadar büyük ve cehaletin kadar… Continue Reading →
İnsan neden öğretmekten hoşlanır? Bunun nedeni kendinin değerli ve önemli bir insan olduğunu düşünmek olabilir mi? Hayır, hayır! Bu kadar kötü bir neden olamaz. Hayır, bence bu balık tutmak gibi bir şey. Bence ne yakalayacağımızı, denizden ne çıkacağını bilememeniz bunu… Continue Reading →
“Bütün sınıf arkadaşlarımın isimlerini biliyordum, biri hariç. Yeni öğrenci, arkamdaki sırada, serinkanlı siyah gözleri karşıya sabitlenmiş bir halde kaykılmış oturuyordu. Siyah gözleri beni adeta delip geçiyordu. Dudaklarının kenarları yukarı doğru kıvrıldı. Kalbim bir an tekler gibi oldu ve o bir… Continue Reading →
Mahalle Mektebi uzak, kış soğuk, kar… Paltom yok, üşüyorum, ellerim donuyor. Annem haki renkli kalın bezden bir çanta dikti bana. Kitabımı, defterimi çantama koyuyorum. Soğukta elim üşüdüğünden çantayı tutamazdım, kolumun altına sıkıştırırdım; soğuktan korunmak için elimi de çantanın altına alırdım…. Continue Reading →
Ama insan her zaman makul hareket edemez tabii. Örneğin; bazen de kanun tasarıları yapıyordum. Cezaları düzeltiyordum. İşin aslının, mahkuma bir şans vermek olduğunu fark etmiştim. Binde bir şans, birçok şeyi düzeltmeye yeterliydi. Örneğin hastayı (hasta, diye düşünüyordum), onda dokuz ihtimalle… Continue Reading →
© 2024 Kitap Sözleri