O zamanlar binbaşı olan Enver’i ilk kez bu kadar yakından görüyordum. Resneli Niyazi’den epeyce farklıydı. Evet,onun gibi korkusuzdu ama daha yakışıklıydı; gözlerinde öfkeden çok hırs vardı, hırs değil de tutku. Evet, dönmek bilmez bir tutku. Ve sonsuz bir kendine güven. Sonsuz bir kendine iman.
Öyle ki, bir süre sonra hayallerini hakikat sancaktı, daha mühimi etrafındakileri de inandıracaktı buna. Evet, her lider gibi o da ahaliyi etkileyebilme kabiliyetine sahipti. Uzun boylu değildi fakat dimdik duruyordu, sanki başı, gökyüzünde çoğalan beyaz bulutlara değecekmiş gibi dimdik. Ve çok etkili konuşuyordu, kendisini dinleyenlerin tüylerini diken diken edecek kadar etkili…
“Vatandaşlar!” diye haykırıyordu.”İstibdat artık sona erdi. Artık kötü yönetim yok. Artık korkmaya da gerek yok. Bulgarlar, Yunanlar, Sırplar, Romenler, Yahudiler, Müslümanlar yok. Şu gördüğünüz mavi gökyüzünün altında hepimiz eşitiz. Hepimiz kardeşiz, Osmanlı olmaktan gurur duyuyoruz.
Elveda Güzel Vatanım, Ahmet Ümit (Sayfa 73)
Benzer Kitap Sözleri
- Anonim: Unutulmaz Kitap Sözleri
Bir yanıt yazın