Karşı karşıya oturup yalnız kaldığımız zaman, göz göze gelmekten çekindiğini de hissettim. Halinde anlamadığım bir huzursuzluk vardı. Sinemaya gittiğini ve filmi beğenmediğini söyledi. Mevzuyu anlattı. Canının sıkıntısından, rüyasından, beni aradığından hiç bahsetmedi.
Benim böyle umulmadık bir zamanda kendisini ziyaretimin sebebini de merak ettiği halde, sormuyordu. Yüzüne dikkatle baktığımı hissettiği zaman sinirleniyor, yerinden kalkıp sigara veya mendil arama bahaneleriyle gözlerimden kurtulmaya çalışıyordu.
“Yine karşıma bir mesele halinde çıkmak mı istiyor?” diye düşündüm. Bu, onun hiç değişmeyen koketrisidir(kendini beğenme). İki defa elini lüzumsuz yere boynuna götürmesinden anladığım şey hazindi. Saklamaya çalıştığı şeyi ilan etmiş oluyordu. Makyajın aciz kaldığı vücut bölgelerinden biri ve belki de birincisi üzerindeki hassasiyeti belliydi.
Başının her parçasına yalan söylettiği halde boynunun gevezeliğine mani olamamanın azabı içindeydi. Yaşı oradaydı. Ellerinin üstü de, en iyi kremlerin yardımına rağmen, her şeyi söylüyordu. Nüfuz cüzdanı kadar açıktı. Ona ait her şeyi bildiğim halde, niçin benim karşımda kendi realitesine razı olmuyordu? Aramızdaki sıkıntılı hava ile mücadele etmektense gitmeyi düşündüm…
Yalnızız, Peyami Safa
Benzer Kitap Sözleri
- Oscar Wilde: Kendime yalan söylemeye başladığımdan beri, kimseye inanmıyorum.
- Josh Malerman Sözleri: Yalanla kurulan her şey, zamanla yıkılır.
- Erdal Demirkıran: Ara sıra yalan söylemesi gerektiğini öğrendi!
- Bircan Yıldırım Sözleri: Yalanla teselli olacağına, gerçekle yaralan daha iyi!
- Melodi Baç: Yalanlarla istediğin yere gidebilirsin ama asla dönemezsin.
- Peyami Safa: Yalana her şey isyan etmelidir!
- Ahmet Ümit: Herkesin aynı yalana inanıyor olması onu gerçek yapmaz!
Bir yanıt yazın