Gölün ortasında kanodaydım. Soğuk bir kasım günüydü. Göle açılmadan önce hava açıktı. Ama sonra kapandı ve bir anda yağmaya başladı. Bilirsin, sağanak ve iliklere işleyen bir soğuk. Geri dönmeye karar verdim. Sabah gezintimi mahvettiği için gökyüzüne lanet ediyordum.
Derken bir şey fark ettim. Gökyüzüne baktım. Yağmur yağıyordu ve kuşlar hepsi dışarıda kanat çırpıyor ve bir o yana, bir bu yana uçuyorlardı. O zamana dek kuşların yağmurdan etkilenmediklerini hiç fark etmemiştim. Umurlarında bile değildi. Belki yağmur tüylerine değdiğinde biraz kabarıp silkeleniyorlardı. Belki yuvalarına dönüp bulutlar geçene dek beklemeye karar veriyorlardı. Ama bağırıp, lanet edip, karşı çıkıyorlar mıydı?
Hayır. Kabulleniyorlardı. Her zaman yaptıkları gibi cıvıldayıp şarkı söylüyorlardı. Ufak bir fırtınanın günlerini, hayatlarını mahvetmesine izin vermiyorlardı. Sana saçma gelebilir, ama o gün göldeyken, bir kuş gibi olmak istediğimi fark ettim. Beni dibe sürükleyen koşullardan fazlasıyla etkilenmeye bir son vermek istedim.
Benzer Kitap Sözleri
- Anonim: Kocanın çok bileni
- Uğur Koşar: Kendini değersiz mi hissediyorsun?
- Anonim: Bulut nedir ve nasıl oluşur?
Bir yanıt yazın