Raşit eve savaş haberlerini taşımayı sürdürüyordu; kurulan, bozulan ittifaklar, adam ne kadar açıklamaya çalışsa da, Leyla’nın aklını karıştınyordu. Sayyaf Hazaralarla çarpışıyor, dedi. Hazaralar Mesut’la çarpışıyor.
“O da, Pakistan’ın desteklediği Hikmetyar’la savaşıyor elbette. Ölesiye düşman, bu ikisi. Mesut’la Hikmetyar. Sayyaf, Mesut’un tarafını tutuyor. Hikmetyar ise şimdilik Hazaraları destekliyor.” Ne yapacağı kestirilemeyen, Özbek komutan dostuma gelince, “Onun nerede saf tutacağını kimse bilmiyor,” dedi Raşit.
Dostum 1980’lerde Sovyetler’e karşı Mücahitlerle omuz omuza savaşmıştı, ama daha sonra onlardan ayrılmış, Sovyetler’in gidişinden sonra kurulan Necibullah’ın komünist kukla rejimine katılmıştı. Hatta bir madalya bile kazanmış, madalyası bizzat Necibullah tarafından takılmıştı; ardından bir kez daha yön değiştirip Mücahitler’in yanına geçmişti. Dostum şimdilik, dedi Raşit, Mesut’u destekliyor. Kabil’de, özellikle de Kabil’in batısında patlamalar oluyor, mantar biçimindeki dumanlar karlı damların üstüne yayılıyordu. Elçilikler kapanmış. Okullar yıkılmıştı. Hastanelerin bekleme odalarıda, yaralılar kan kaybından ölüyor, dedi Raşit. Ameliyathanelerde, kollar, bacaklar narkoz verilmeden kesiliyor.
Bin Muhteşem Güneş, Khaled Hosseini
Benzer Kitap Sözleri
- Ahmet Şerif İzgören: Bir bilgi huzmesi kapının altından içeri sızdı!
- Sinan Akyüz: Allah bana bir daha böyle bir zafer göstermesin!
- Necip Fazıl Kısakürek: İmparatoruna kurşun çekecek kimse buyursun!
- Turgut Özakman: Beni affedin, özür dileyemem!
- Halide Edip Adıvar: Çevikliğinden dolayı ona Tayyar adı verilmişti.
- John Steinbeck: Alman ordusunu muma çeviriyor.
- Anonim: Yüzyıl Savaşları ne kadar sürdü
Bir yanıt yazın