İnsan, çok güvendiği için sırtını döndüğü eşi-dostu veya adına kader demeyi tercih ettiği hayat tarafından ilk kez sırtından vurulduğunda, yere düşene kadar yaralandığına inanmaz. Zaten bu “sırttan vurulma” denen felaket de öyle aniden gerçekleşmez.
Kötülük, geleceğine dair bazı işaretler vermeye çok önceden başlar ama insan beyni, özellikle sevdiklerimiz, duygularımızla değerlendirdiğimiz yakınlarımızın ihanetini hafifleterek aktarır bize. Beynimizin amacı asla onları korumak ve bizi aptal yerine koymak değildir aslında.
İnsan beyni sadece şok geçirip, delirmemizi önlemeye çalışırcasına “sırtımızdan ihanetle vurulduğumuz anda” yaralı olarak bir süre daha sanki bir şey olmamış gibi zaman kazanmamıza uğraşır. Bu yüzden insan ilk anda “vurulmuş” olduğuna hiç inanmaz, ancak yere düşerken durumu kavrar ve buna çok şaşırır.
Şaşırmanın acısı, her zaman yaradan daha büyüktür. “Nasıl olur da benim başıma bu gelebilir?”
Toprak, Buket Uzuner (Sayfa 28)
Benzer Kitap Sözleri
- Mümin Sekman: Bazı şeyler hiç değişmeyecek!
- Eddi Anter Sözleri: Hayat sayfaları bomboş bir hikaye kitabıdır.
- Vishen Lakhiani: Hayat bana düşünmeyi öğretti
- Steve Jobs: Hayatınızı başkalarının hayatını yaşamak için harcamayın.
- Johann Wolfgang von Goethe: Hayatta insanın başına gelebilecek en kötü şey
- Eddi Anter Sözleri: Hayatından çıkanlara da teşekkür etmeyi ihmal etme.
- Kristin Hannah: Hayatımın değişmesi gerektiğini biliyordum.
- Eddi Anter Sözleri: Bakmayın yaşıma başıma, biliyorum ki hayat boş
- William Shakespeare: Olmak ya da olmamak.
- Eddi Anter Sözleri: Hayatı ya hafızadan yaşarsın ya da yaşadıklarını hafızalara kazırsın…
Bir yanıt yazın