Yaşlı kadın asker selamı vererek masaya yaklaştı: “Askerlerimiz büyük zafer kazanmış.” dedi, “Mübarek olsun. Kocam büyük Rus seferine, oğlum Yemen’e gittiydi. Dönünce giyerler diye onlara çoraplar ördüydüm. Dönmediler.”
Torbasından bir küçük temiz bohça çıkardı. Masaya koyup özenle açtı. İçinde işlemeli dört çift çorap vardı:
“Hey kumandan! Bir canım, bir odam, bir de gözüm gibi sakladığım bunlarım var. Bunları sana getirdim. Gazi evlatlarıma yolla. Birkaçının ayağını sıcak tutsa benim şehitlerimin ruhu şad olur.” Asker selamı verdi çıktı.
Diriliş, Turgut Özakman (Sayfa 211)
Bir yanıt yazın